DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMEN GELİŞİM PROGRAMI TOPLANTISI (DÖGEP) (EKİM/KASIM 2021)
KATILIMCI SAYISI: 54
TECRÜBEDEN MEDENİYET DOĞAR
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün planlamış olduğu DÖĞEP (Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri Gelişim Programı) kapsamında Alanya Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri olarak Kasım ayında öğretmenlik tecrübesinden faydalanmak için Alanya'mızın yetiştirdiği, tarih ve milli-manevi değerler konusunda donanımlı, emekli bir öğretmenimiz olan Yaşar BALIK hocamızdan istifade ettik.
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ VE ÖRNEK ÖĞRETMENLER
İslam medeniyeti bazı kriz dönemleri yaşamıştır. Bu krizlerden en etkilisi de XIX. yüzyılda belirgin hale gelen ve günümüze kadar devam eden, materyalist batı düşüncesinin tüm dünyayı etkisi altına aldığı ve neredeyse tüm İslam beldelerini ya fiili ya da etki anlamında işgal ettiği günümüz krizidir. Bu krizden kurtulmanın temel şartlarından biri geçmişimiz ile sağlam bir irtibat kurup, tüm alanlarda olmak üzere, özellikle eğitim alanında kendi değerlerimiz üzerine bir sistem inşa edebilmekten geçer.
Ailenin hızla yok olduğu modern dünyada ona sahip çıkmak hem bizim hem de insanlığın tek kurtuluşudur. Bu açıdan anne ve babalar çok iyi yetiştirilmelidir. Çünkü anne çocuğun ilk öğretmeniyken, neredeyse tüm çocuklar babalarını rol model almaktadırlar. Tarihimizde yetişmiş bir çok şahsiyet var ki, bunların ilk okulları evleri, ilk hocaları ebeveynleridir. Bunun en iyi örneklerinden biri, babası ilk hocası olan Mehmet Akif ERSOY'dur.
Bizim medeniyetimizin ilk öğretmeni Hz Muhammed (sav)'dir. Peygamberimizin aile hayatında ve sosyal hayatta uygulamaları bizim için temel ilkedir, eğitim-öğretim kurumlarımız içinde temel ilke kabul edilmelidir.
Aile merkezli ve peygamber modelli bir eğitimin merkezinde ancak "merhamet" yer alabilir. Bu açıdan davranışları olumlu anlamda yönlendirilemeyecek çocuk yoktur. Herhangi bir çocuğa eğitim anlamında ulaşamamışsak ya merhametimizde bir eksiklik vardır ya da o çocuğa ulaşacak doğru kanalı bulamamışızdır. Bizim heba edecek, dışarıya atacak, gözden çıkaracak hiçbir çocuğumuz yok. Bir öğretmen bu bilinçte olmalı ve Nurettin TOPCU'nun dediği gibi; "mescide girer gibi" sınıfa girmelidir. Öğretmen okulda ve sınıfta öğrencinin anne-babasıdır. Hem öğretmen bu bilinçte olmalı hem de bunu öğrencisine hissettirmelidir. Elbisesine dikkat etmediğimiz, aç olup olmadığını bilmediğimiz, sağlığı ile ilgilenmediğimiz bir çocuğun gönlüne giremeyiz, öğretmeni de olamayız.
İslam medeniyeti, bir öğretmen medeniyetidir. Peygamberimiz aynı zamanda, Kur'an-ın da ifadesiyle bir öğretmendir. İslam devletleri her ne kadar hükümdarlar tarafında kurulmuş olsalar da, İmam-ı Azam, İmam-ı Şafi, Gazali, Akşemseddin ve daha burada adlarını sayamadığımız yüzlerce hocaların, öğretmenlerin omuzlarında yükselmiş ve kök salmışlardır. Günümüz açısından ele alacak olursak, Mehmet Akif ERSOY, Celaleddin ÖKTEN, Nurettin TOPCU, Sebahattin ZAİM gibi hocalarımızı hem devletimizim kurulması hem de gelişi kök salmasında büyük emekler vermişlerdir. Alanya'dan yetişmiş bazı hocalara da değinmeden geçmeyelim. Ali YARDIM; Alanya'dan çıkmış ilk Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenidir. Hocamız bir süre Milli Eğitim Bakanlığında öğretmenlik yaptıktan sonra Yüksek İslam Enstitüsünde göreve getirilmiş ve hizmetlerine burada devam etmiştir. Yayınlamış olduğu bazı kitapları da mevcuttur.
Bizler yeniden bir medeniyet inşa etmek istiyorsa, bu eğitim yoluyla ve öğretmenlerin omuz vermesiyle mümkündür ancak. Geçmişimizle bağlarımızı koparmadan, aile merkezli, peygamber örnekliğinde ve merhamet, fedakârlık ve bilgiyle donanımlı öğretmenler bu medeniyetin banileri olabilirler ancak.